21 Ocak 2019 Pazartesi

Fasulye Değil ki, Pamukta Yetiştirelim....


Evet fasulye değil ki, pamuklara sarmalayalım çocukları. Bencil insanlar neden çoğalıyor diye sorguluyoruz. Ya da istediği olmayınca yeri göğü delen,ağlayarak istediğini yaptırmaya çalışan ve sonunda da psikolojisi bozulan insanlar neden çoğalıyor ? Buna benzer durumlara zemin hazırlayan etkenlerden birisi, çocukları pamuklara sarmalamak diye düşünüyorum.

Çocukları iyi yetiştirmeye çalışırken en büyük kötülüğü yapıyoruz. Sonra gelsin düşünemeyen, bağımlı veya şımarık kişilikler yakamıza yapışsın !
Bir çocuğu yetiştirirken,  çiçek yetiştirir gibi davranırsak dalları bahar bahçe olur.  Hiç su vermediğimiz çiçek kurur, çok su verdiğimiz  çiçekse çürür.  Eee, o zaman ?  yeterli su verirsek dallarında çiçekler açar. Bunu söylemeye gerek var mı canım hepimiz biliyoruz ! demek kolay olur her zaman, iş uygulama kısmındadır. Çocuklara da ilgi vermezsek kuruturuz, çok ilgi verirsek çürütürüz...

Pedagoglar Bas Bas Bağırıyor Duyabilene :

Artık bilgiye ulaşmak kadar kolay bir durum yok.  Her gün sosyal hesaplarda, televizyonlarda uzmanlar çıkıp bir şeyler anlatıyor ve kitaplar yazıyor. Uzman olmayanlar okusun, bilinçlensin diye...  Ebeveynler gözünüzü seveyim bırakın TV'yi, bırakın bir roman eksik olsun! onun yerine yılda bir tane bu  kitaplardan okusak, bir çocuğun hayatının temelini sağlam atmamıza yardımcı olur.  Kişilik gelişimi demek çocuğumuzun ahlakının, vicdanının, katil mi, sapık mı, yalancı mı, dürüst mü olacağının şekillenmesi demektir. Çocuk farkında olmadan kötü birisi oluyor, daha da kötüsü iyi biri olduğunu sanıyor.  
Evet, buna bizzat tanıklık ettim. Arzuladığı olmayacak diye korkan ve bunun uğruna psikolojisini bozma noktasına getiren insanlar var. İstediğine sahip olamayacağı için Dünya'nın sonu gelmiş gibi davrananlar... Her konuda doğru düşünen fakat uygularken tam tersi davranışlar sergileyen kişiler ortaya çıkıyor. Üstelik iyi bir insan olmaya çalışıp, öyle olduğunu düşünen ama hayallerine kavuşamadığı için ebeveynlerine fark etmeden eziyet ederek mızmızlanan, yalanlara başvurmaya kalkışan zayıf karakterler görmeye başlıyoruz. Ya da durum tam tersi oluyor saldırgan, sinir krizleri geçiren, şımarık kişiler de olabiliyor. Bu durum farklı sonuçlar doğurabilir.

Gelişim Psikolojisinde Anne-Baba Tutumunun Önemi:

Gelişim psikolojisi, bireyin doğumdan ölüme kadar olan tüm gelişimini ve davranışlarını ölçer.  Üniversitelerin ilgili bölümlerinde bu konulara bol bol yer veriliyor. İyi, güzel de bu bölümleri okumayan anne ve babalar üzerine düşenleri öğrenmesin mi? Bu alanda uzmanlaşan kişiler zaten olayın derinliklerine iniyor, orada sorun yok. Asıl eksiklik milyonlarca anne-baba adayının bundan habersiz olmasından kaynaklanıyor olabilir mi ?


  • Koruyucu anne-babaların çocukları: Aşırı bağımlı olabilirler, öz yeterliliklerini bulamadıklarını düşünürler, kendi kararlarını alamazlar,nerede ne yapacaklarını bilemezler. Bunun sonucunda ileri de hayatın sorunlarını veya sorumluluklarını kaldıramayabilir. Psikolojik bunalım yaşayabilir. Ya da her istediğini yaptırdığı için şımarık kişilikler ortaya çıkabilir. Ağlayarak istediklerine sahip olmak isterler, çünkü anne-babası bu güne kadar ona fırsat vermeden her istediğine sahip olması için elinden geleni yapmıştır.
  • Otoriter anne-babaların çocukları: Tüm kararları anne,babalar alır. Kendine güveni olmayan,  çekingen, pasif, korkak ve mutsuz çocuklar olurlar. Dıştan denetimlidirler ve başkalarına güvenemezler.
  • Mükemmeliyetçi anne-babaların çocukları: Aşırı titiz veya aşırı dağınık çocuklar olabilirler. Kendilerine güvenleri yoktur. Yanlış yapmaktan korkarlar ve başarısızlıklarında hayal kırıklığı yaşarlar. Bu nedenle hayatta başarı kadar, başarısızlığında normal olduğu öğretilmelidir.
  • Boş vermeci (izin verici) anne-babaların çocukları: Genellikle tutarsız, bencil ve şımarık olurlar. Sürekli başkalarından hizmet beklerler ve her istediklerini yaptırmak isterler. Bırak yapsın demek, her davranışı anlayışla karşılamak ve sınırsız özgürlük sonucunda ortaya çıkar.
  • Demokratik anne-babaların çocukları: En sağlıklı aile tutumudur.Anne ve babalar istekte bulunan çocuğunu belirli ölçülerde kontrol ederler. Bu tip ailede büyüyen çocuklar kendilerinden memnun,girişken, kendine güvenen, arkadaş canlısı,gerçekçi,sosyal kişiler olurlar.


Bana soracak olursanız nasıl ehliyetsiz araba kullanamıyorsak, ehliyetsiz anne-babalıkta olmasın ! Taş çatlasın bir, iki haftalık eğitimle konuştuklarımızın içeriği yüzeysel olarak verilir. Uzmanlaşsın demiyoruz !  kişilik üzerinde anne- babanın rolünü öğreten sertifikasını alsın. Belki bir işe yaramayabilir böyle bir uygulama ama bir kişinin bile ufkunu açmanıza fayda sağlarsa, bir çocuğun geleceğine yapı taşı olur. Bahsettiğimiz konular üzerine internette bir çok bilgi var zaten, asıl sorun açıp okumuyoruz. Maalesef biraz tembeliz, bir şeyler zorunlu olmadıkça yapılmıyor. O zaman zorunlu olsun. Fasulye değil insan yetiştiriyoruz...  Değil mi?